Vakıf nedir ?
Vakıf; kişinin taşınır veya taşınmaz mallarını hiç bir dış tesir altında kalmaksızın, sırf kendi rıza ve isteği ile şahsi mülkiyetinden çıkarıp hayır ve hasenat gayesiyle yine kendisi tarafından belirtilen şart ve hizmetlerin yerine getirilmesi için ebedi olarak tahsis etmesidir. Vakıf kuran kişiye vakfeden; vakfın hangi şartlara göre yürütüleceğini belirten yazılı belgelere de vakfiye denilmektedir.
İktisadi anlamda vakıf; kişisel çalışma ve gayretle elde edilen imkânların ve mal varlığının gönül rızasıyla paylaşılmasını öngören hukuki bir sistemdir.
Türk Medeni Kanununa göre vakıf; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleri ile oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır.
Vakıf, tarih boyunca süregelmiş yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kurumsallaşmış halidir. O halde vakıf tüm insanlığın mutluluğunu amaçlayan bir sistemler bütünüdür.
Vakfın özünde bulunan yardımlaşma ve dayanışma duygusu, Türkler’in İslamiyet öncesindeki geleneklerinde de görülen bir sosyal özellik olduğundan Müslüman olduktan sonraki dönemde de vakıf ve yardımlaşma anlayışı “Allah Rızasını Kazanma İsteği” ile çok daha güçlenerek, genişlemiştir. Bu durum; vakfın belirli toplulukları kapsamasından çok, bütün insanları, hatta hayvanları ve doğayı da içine alacak şekilde genişleyerek enginleşmesine vesile olmuştur.
Türklerin, İslamiyet öncesinden gelen âdet ve gelenekleri; vakıf anlayışı ve kültürünün bir medeniyet haline gelmesinde önemli katkılar sağlamış, İslâmiyet ile birlikte bu altyapı, semavî değerler ve evrensel ahlâkî ilkelerle inceden inceye işlenerek daha da geliştirilmiştir. Vakıfların hizmetlerinden veya menfaatlerinden yararlanabilmek için ne etnik ne dinî ne de cinsiyet ve sosyal statü olarak bir ön şart aranmamış, hayır hususunda kesinlikle ayrımcılık ve bölgecilik yapılmamıştır.
Vakıflar kanalıyla, toplumsal servetin önemli bir bölümü, hukuken bir daha geri dönmesi mümkün olmayacak şekilde toplumun en zengin tabakalarından en alt tabakalarına ulaşacak şekilde; bir başka deyişle özel mülkiyete konu olmaktan çıkartılarak toplumsal mülkiyet kategorisine aktarılmıştır.